ŞUMNU KÜLTÜR EVİ


TÜRKİYE CUMHURİYETİ CUMHUR BAŞKANI ABDULLAH GÜL, KOCA YUSUF HEYKELİ AÇILIŞINA GELDİ VE ŞUMNU KÜLTÜR EVİNİ DE ZİYARET ETTİ





___________________________


GENÇ KALEMLER KOMPOZİSYON YARIŞMASI

Dünya Çocuklarla Güzel 3. Genç Kalemler Kompozisyon Yarışması juri üyeleri: 
Mehmet Keçici, Naim Bakoğlu, Nurten Remzi, Emel Seyhan, Hasan Davut, Hasan Üzeir, Ali Boncuk, Habil Kurt ve Emrullah Topçu

Şumnu Kültür Evi, çocukların hayallerini desteklediği ve renkli dünyalarını daha da renkli hale getirmek için her yıl geleneksel olarak düzenlediği 3. Dünya Çocuklarla Güzel Genç Kalemler Kompozisyon Yarışması’nı, 14 Nisan 2012 (Cumartesi) tarihinde gerçekleştirdi. Bu yıl da çeşitli şehir ve köylerden şair ve yazarlar etkinliğe renk kattı. Yarışmamızda dereceye giren sevgili çocuklarımızın çalışmaları gurur verdi. Şumnu Kültür Evi Derneği, Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi ve Mozaik Dergisi tarafından organize edilen yarışma sonuç bildirisi ve ödül töreni, Emel Seyhan’ın sunumu ile gerçekleşti. Sunucu, Doğa ve Çocuk, 23 Nisan Bayramı, Hatıralarım, İyilik ve Kötülük, Sevinçlerim ve Sevdiklerim kompozisyon konularını açıkladı ve eserleri değerlendiren Jüri Başkanı Mustafa Çete, Jüri üyeleri Hasan Üzeir, Habil Kurt, Hüseyin Manav, Mehmet Keçici, Naim Bakoğlu’nu tanıttı. Yetenekli çocuklara destek amaçlı bulunan misafirler arasında şair, yazar, saz ustaları ve gönlünde sanat aşkı bulunan kişiler yer aldı. İlk olarak Deliorman Edebiyat Derneği Başkanı Hasan Üzeir, genç yazarlara derneği tanıttı. Ardından Jüri üyeleri yarışmaya gönderilen eserlerin değerlendirmesi ile ilgili göz önünde bulundurdukları kriterleri, etkilendikleri eserleri anlattılar. Misafir gelen Varna’nın Tsonevo köyü öğretmeni Türkan Ömer öğrencileri ile birlikte bu yarışmaya ilk defa katıldıklarını, heyecanlı olduklarını ve bu tür organizasyonların sürdürülmesi gerektiğini paylaştı.
Daha sonra Jüri Başkanı Mustafa Çete, en heyecanlı bölüme geçerek derece ve teşvik alan öğrencileri açıkladı. En küçük katılımcılardan bahsederek Burgas’ın, Ruen Belediyesine bağlı Lyulakovo köyünden 2. sınıf öğrencisi Ali Hüseyin Ali’nin kısa ama öz eserini okudu. Onun dışında Teşvik ödülü sahipleri Vırbitsa’nın Byala reka köyünden 7. Sınıf öğrencisi Sezen Seyfulla, Burgas’ın Ruen Belediyesine bağlı Lyulakovo köyünden 2. sınıf öğrencisi Sevdali Hüseyin Hüseyin ve 1. sınıf öğrencisi Anife Hümmet Adem oldu. 12 yaş gurbuna kadar ilginç olanı, birincilik kazanan çocukların hepsi Şumnu’nun, Şeytancık köyünden ve 4. sınıf öğrencileri olmaları. Birinci- Seray Rekşen, İkinci- Aylin Ruşen, Üçüncü- Özlem Sedat. 18 yaş grubunda Şumnu Nikola Yonkov Vaptsarov Okulu’nda Yabancı Diller Bölümü 11. sınıf öğrencisi Şenay Sunay Sadık, işlediği Doğa ve Çocuk eseriyle Birinci oldu ve herkesin huzurunda yapıtını çok ifadeli okudu. Burgas’ın Ruen Belediyesi’ne bağlı Snyagovo köyünden 6. sınıf öğrencisi Sebahat Mehmet, İkincilik kazandı. Şumnu’nun Bohçalar(Kaolinovo) Belediyesi’ne bağlı Yusufhanlar(Pristoe) köyünden 6. sınıf öğrencisi Filis Nazmi Üçüncü oldu.
Ödül Töreni’ne heyecan ve renk katanlar arasında Şumnu Kültür Evi Destan Folklor Grubu Korosu vardıç. Onlar, Eleman Yetiştirme Programların bir parçası olan ve geçen sene İstanbul’da gerçekleşen folklor kursunda öğrendikleri Yunus Emre ve Mevlana Celalleddin Rumi zamanından bu güne kadar kalabilen türküler seslendirdi. Türkülerin ardından büyük ozan Aşık Emrullah Topçu, şair ve sazcı Hasan Üzeir, Dulovo’dan gelen saz ustası Erol Ekiz ve öğrencisi Emre Ergin Behçet teker teker misafirlere türkü heyecanı ve şöleni yaşattı. Küçük ama çok yetenekli Emre Çemberimde Gül Oya, Sivasın Yollarına türküleriyle herkesin gür alkışını aldı.
Uzaktan gelen küçük ve yetişkin yazar ve şairler, misafirperver Şumnu Kültür Evi çocukları ile birlikte Tombul Camii ziyaretine gitti ve orasının tarihçesine, değerine, önemine dokundu.
_________________________________

DAVETİYE


DUYURU
Anadili Türkçe olanlar,

21 ŞUBAT- ANADİLİ GÜNÜ BAYRAMI’dır.



Şumnu Kültür Evi, ilkokul,ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerini bir araya getirerek, 18 Şubat (Cumartesi) 2012, saat 11.00’de, Türkçe gramer, tarihçe ve tercüme özelliklerini kapsayan, konusu Anadilim olan yarışma düzenliyor.
Ayrıca Şumnu Kültür Evi, Biz Derneği, Şumnu Üniversitesi ve Milli Eğitim Müdürlüğü temsilcileri, 25 Şubat (Cumartesi) 2012 tarihi, saat 11.00’de, Kuzey Bulgaristan’dan okul müdürleri, öğretmenleri, dernek başkanları, şair ve yazarları davet ederek konusu Türkçem olan seminer düzenliyor.


Herkesi AnadilimTürkçem kutlamalarına davet ediyoruz!


____________________________

Şumnu’da Çift Eğlence İkizler Bayramı Coşkusu Yaşandı
Şumnu Kültür Evi Derneği ve Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi ekipleri tarafından 20 Kasım 2011 (Pazar) tarihinde, saat 14.00’de, Dobri Voynikov Okuma Evi salonunda, Çift Eğlence İkizler Bayramı programı düzenlendi. Program, büyük küçük her yaştan ikizlerin katılımıyla gerçekleşti. Katılan ikizler arasında Samuil’den ressam kardeşler Orhan ve Osman, minik müzisyen kardeşler Nermin-Merlin ve Hasan-İbrahim, Asenovgrad’tan doktor kardeşlerden Mevlan sınır dışında olduğunudan dolayı Tuncay, Şumnu’dan baleci Veliçka ve İrina, koreografçı Jeçko ve Hristo, müzik öğretmeni İvo Selev’in küçük ikiz kızları Karolina ve Simona, 1.5 yaşında Erkan ve Ertan yer aldılar. Şölenin sunuculuğunu Şumnu Kültür Evi’nin dostu, artist Panayot Kaludov yaptı. İkizler Bayramı, Kültür ocağı’na bağlı Davul Zurna Grubu’nun yaptığı Deliorman güreşleri canlandırılması şovuyla başladı. Ardından Cengiz Ercan’ın Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi’nin 130 yılı nedeniyle yaptığı, kültür evi tarihi, ekipleri, Deliorman bölgesi gelenekleri ve göreneklerini tanıtan sinevizyon filmi, orada bulunan misafirlere sunuldu. Sonrasında salonda bulunan tüm ikizler sahneye davet edilip, izleyicilere takdim edildi ve tüm ikizlerin bulunduğu toplu bir fotoğraf çekildi. Ressam Orhan ve Osman’ın resim sergisi düzenlendi. Karolina ve Simona küçük ikiz kızkardeşler, Bulgarca şarkı söyledi. Koreografçı Jeçko ve Hristo, eski anılarını ve ikiz olarak yaşadıkları ve başlarından geçen ilginç, komik olayları anlatarak herkesi güldürdü. Daha sonra izleyicilere, koreograf uzmanı olarak Bulgar folklor oyunu gösterisi yaptılar ve Yunan sirtaki dansı oynarken, orada bulunan gençler dayanamayarak sahnede onlara eşlik etti. Çingene kökenli olan Ayşe Ramadanova ve Krasimir Alekov’un 5 çocuğundan son olan ikizler 1.5 yaşında Erkan ve Ertan, sahneye davet edildi. 3 yaşında ağabeyleri Süleyman onlara anneleri yoğurt verirken canı istiyormuş diye annelerinin canı sıkılıyormuş. Neden kızdın sorusuna “fakirlikten, parasızlıktan” cevabını verdi. Eğitim almamış olan anne ve çalışmak isteyen baba şunu da paylaşmadan geçemediler: “Memleketimizde İşsizlik yüzünden iş verenler de çalışanların mağaşlarını ödemediğinden dolayı birçok insan büyük sıkıntılar yaşıyor”. Büyük sıkıntılar yaşayan ailenin herşeye rağmen düzenlenen bu şölende yüzlerinde gülücükler oluştu, mutlu anlar geçirdiler. Neşe ve kahkaha dolu anlarla geçen İkizler Bayramı, ikizler arasında yapılan oyunlarla herkese eğlenceli, neşeli, coşkulu ve bol kahkahalı anlar yaşattı. İkiz çocuk babaları, kuklalara çocuk bezleri takarak eğlenceli oyunda yarıştılar. Ayrıca ikiz çocuklar babalarına tuvalet kağıdından kıyafet yaparak yaratıcılıklarını gösterdiler. Bol kahkahaya neden olan bu oyunda, kazananlara gülücükler eşliğinde tuvalet kağıdı hediye olarak verildi. İrina ve Veliçka’nın öğrencisi, Türk ninnisi eşliğinde zarif bale gösterisi sundu. Bilindiği gibi Şumnu Kültür Evi’ne bağlı Şen Mozaik çocuk üyeleri, Şumnu’da oturan farklı etnik grupların anadilinde şarkı ve türküler söylemekte. İkizler Bayramı’nda da Şen Mozaik üyeleri, Nurten Remzi’nin gitar çalışı eşliğinde ve onların da daire çalarak söyledikleri Rus Çingene Romans’ı ile büyük alkış ve ilgi uyandırdı. Küçük solistler Nermin-Merlin ve org çalan Hasan ve İbrahim, müzisyen bir babanın çocukları olarak aile orkestrası kurup, düğünlerde, bayramlarda yer alıyorlarmış. Çift Eğlence İkizler Bayramı’nda onlar da grup olarak seyircinin huzuruna çıktı ve söyledikleri Türkçe ve Bulgarca şarkı, türkülerle herkesi oynattılar, eğlendirdiler ve büyük alkış aldılar. Nermin ve Merlin’in sesleri, Hasan ve İbrahim’in küçük yaşlarına rağmen profesyonelcesine org çalma becerileri, herkesi hayretler içinde bıraktı. Bu Coşkulu Bayram, oynanan bir halayla sona erdi.


ŞUMNU DAVUL  ZURNA GRUBU


__________________________________________________





TÜRKİYE’DEN BALKANLARA KÜLTÜR KÖPRÜSÜ GÖSTERİSİ HERKESİ MEST ETTİ


Bulgaristan’da, ne yazık ki, hala Türk kültürü ile ilgili uzman, öğretmen, kareograf, müzisyen ve bilgili kişiler yok denecek kadar az olduğundan dolayı 5 yıl önce Şumnu Kültür Evi Derneği Başkanı Nurten Remzi ve İstanbul’dan Prof. Fahrettin Olguner, gençlere ve çocuklara yönelik bir çalışmaya imza atmışlardı. Bağlama, davul, zurna, folklor oyunu, türkü ve musiki gibi manevi değerleri gelecek nesillere aktarmak temel amaç oldu. İlk 3 yılda sadece Bulgaristan, şimdi ise artık Makedonya, Kosova ve Romanya temsilcileri de var. Bu yıl sadece öğrenci değil, ek olarak 24 öğretmen de bu çerçeveye alınarak Türkçe, Türk kültürü, Türk edebiyatı, Türk ahlakı ve Türk sanatları konularını içeren, Varna, Şumnu ve Eski Cuma, Rusçuk, Kazanlık, Sofya, Veliko Tırnovo ve Popovo öğretmenleri bilgi almaları için kurslara katıldı. Böylece Türkiye’den Balkanlara Kültür ve Sanat Köprüsü her yıl daha fazla güçlendi.
Balkan ülkeleri çocuk ve gençleri, 2 Agustos (Perşembe) 2012, saat 13:30’da Maltepe Üniversitesi salonunda geleneksel gösterisini sunarak herkesi mest etti. Bir aydan beri öğrendikleri saz, davul, zurna, şarkı, türkü, şiir ve halk oyunlarının gösterisini sergiledi. Ayrıca Şumnu Kültür Evi’nin hazırladığı kursların 5.yıl jubilesi ile ilgili sinevizyon sunumu bu kurslardan bu kurum ne kadar geliştiğini ve çalışmalarına dev adım attığını gösterdi. Çok değerli Müzik öğretmeni Yaşar Özkan, eline hiç bir zaman müzik enstrumanı almayan çocuklara 1 ayda bağlama, saz ve davul çalmayı öğretebildi.
Bilindiği gibi, Şumnu Kültür Evi Derneği, 9 yıldan beri Elemen Yetiştirme Programı çerçevesinde okuldan sonra, her tatilde öğrencilere yönelik kurumunda kurslar düzenliyor. Bunun devamı olan ve Kubbealtı Vakfı, Cenan Vakfı, Vefa Lisesi, Selimiye Tarım Anadolu Meslek Lisesi, Kadıköy Kız Lisesi ve Maltepe Üniversitesi destekleri ile gerçekleşen Balkanlar’a Türk Kültürü Köprüsü kursları sayesinde Şumnu Davul Zurna ve Kız Saz Orkestrası kuruldu ve çok aktiv çalışmaktadır. Ayrıca Şumnu Destan Folklor Grubu, kurslar sayesinde birkaç çeşit folklor oyunları öğrendi ve faaliyetlerinde sergiledi. Kursiyerler, folklor oyunlarından Karadeniz, Ege, Roman ve Artvin oyunlarını tanımış, oynamış ve kurslardan döndükten sonra gösterileriyle diğer Türk arkadaşlarına da tanıtmış oldu. Kadife sesli öğretmen Elif Uyar sayesinde kursiyerler, şarkı, türkü ve musikinin zenginlik ve zevkini tattı. Koro çalışmalarında yeni ve eski, farklı farklı Türk dünyası ülkelerinden türküler öğrenildi. Diksiyon derslerinde tekerlemeler çok eğlenceli ve ilgi çekiciydi. Hiç Türkçe bilmeyenler kurslar sayesinde Türkçeyi öğrendi. Türkçe, diksiyon dersleri dışında Türk sanatlarından Cam süsleme ve Ebru çalışmaları istekle ve zevkle yapıldı. Hatta Ebru adını taşıyan bir kız”Ben adımın neden Ebru olduğunu şimdi anladım”, deyince, büyük duygusallık yaşandı. Tarihi yerleri ziyaret, gezi programları ve çok sevdiğimiz yüzme çalışmaları eksik değildi. Gösteri günü programa renk katanlardan biri Melike Oğuzhan oldu. Onun, Balkan ülkelerindeki Osmanlıdan bugüne kadar kalan tarihi yerlerin fotoğraf sergisi düzenlendi.
Şunu da hatırlamadan geçemeyiz. Temmuz 2011 yılında Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Şumnu Kültür Evi davul, zurna ekibinin yarattığı tantanalı heyecan ile karşılandı. Kursların sayesinde 100 yıl sonra Deliorman’ın At yarışmaları ve güreşlerinde davul ve zurna gelenekleri canlandırıldı. Davul zurna takımın en ilginç olanı, sadece davulları değil, zurnaları bile kızların çalıyor olması. 
Türkiye’den Balkanlara Kültür ve Sanat Köprüsü gösterisine gelenlerin arasında Maltepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Köymen, Rektör Yardımcısı. Doç.Dr. Cumhur Mumcu, Kartal Balkanlılar Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Olcay Özgön, Güreş Ağası Süleyman Yılmaz, Yağlı Güreşler Cazgırı Kemal Kesler, Avrasya Kültür ve Spor İş Birliği Başkanı Ahmet Tüzün vardı. Ayrıca faaliyete katılamadığından dolayı RUBASAM Başkanı Av. Özcan Pehlivanoğlu’nun tebrik mektubu sunuldu.
Bu değerli çalışma ve özveri sonucunda Prof. Fahrettin Olguner, müzik öğretmeni Yaşar Özkan, Hasbiye Candemir, Galip Çakır, Murat Aşıcı, Elif Uyar, Hasan Tiryaki, İpek Dağlıoğlu ve diğer özveri ile ilgi gösteren uzman, öğretmen, kareograf, müzisyen, Cenan Vakfı ve Marmara Eğitim Vakfı üyeleri ve Maltepe Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Hüseyin Şimşek’e sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

__________________________________________________





Tekirdağ’da Bu Yıl İki Tane
Türk Kültürü Kursları Düzenlendi


Tekirdağ’da bu yıl 01-15 Temmuz 2012 tarihleri arasında 2 tane Türk Kültürü kursları düzenlendi. Şumnu Kültür Evi ve Kuzey ve Doğu Bulgaristan Öğretmenleri Derneği tarafından organize edilen kurslar, Tekirdağ Anadolu Öğretmenler Lisesi ve Tekirdağ Fen Lisesi’nde gerçekleşti. 01-08 Temmuz ve 08-15 Temmuz tarihlerinde Müjgen Hüsmen İsuf ve Muradiye Mehmet Recep yöneticiliğinde düzenlenen kurslara yaklaşık 100 kursiyer öğrenci ve öğretmen katıldı. Çocuklara verilen dersler arasında Türkçe, Alfabe, İstiklal Marşı, Hafta Günleri, Aylar, Mevsimler, Renkler, Rakamlar, Burçlar, Türk Mutfağı, Hayvanlar, Fiil Zamanları öğretilirken öğretmenlerle, Türkçe, Diksiyon, Edebiyat ve Tarih dersleri işlendi. Her 2 kursa katılanlara biribirilerini tanımaları amacıyla ayrı ayrı tanışma gecesi organize edildi. 08-15 Temmuz tarihlerinde yapılan kursta, Çorlu Göçmen Derneği kursiyerleri ziyarette bulundu ve onlara konser sundu. Nevzat Akıncı ve grup yönetmeni Mazlum Korkmaz sayesinde Çorlu Halk Eğitim Merkezi Orkestrası ve Korosu gösteri yaptı. Şair Zahit Güney, Edebiyat Hocası olan Tuncay Bey ve Nurten Remzi şiir okudu. Ayrıca Çorlu’dan gelen misafirle,r ikramda bulundu. Yapılan çalışmaların haricinde kursiyerler için düzenlenen gezi programı da vardı. Gezi programında Müzeler, Kumbag, Ayvalık ve Çanakkale yer aldı.


__________________________________________________





Balkan Kültür Köprüsü, Boğaz Turu’nda


Balkan Kültür Köprüsü Yaz Kursları’nı düzenleyen Şumnu Kültür Evi ve destek veren İstanbul Cenan Vakfı sayesinde katılan Bulgaristan, Makedonya, Romanya ve Kosova gençleri, hafta sonu gezi programlarında İstanbul'un güzellikleri olan kültür ve tarihi mekanları yakından gözlemleme fırsatı buldu. Onlar, birçok yerleri gezdi, tanıdı, tarihçelerini öğrendi ve fotoğraflar çekti. Bu ilgi çekici ve heyecan veren gezilerin arasında Karadeniz ile Marmara Denizi'ni birbirine bağlayan İstanbul Boğaz’ını günübirlik gezerek tekne turu da eksik değildi. Kursiyerler, 15 Temmuz 2012 (Pazar) bilgili rehberler eşliğinde gerçekleşen boğaz turu gezisi yaptı. Anadolu ve Avrupa yakası boyunca muhteşem manzaraları seyiretme zevkini yaşadı. Vapura binince martılara simit atmak, dalga ve İstanbul sesini dinlemek gibi anlar, hiç unutulur mu? 
İstanbul Baoğaz’ı Mitolojisi
Bilindiği gibi Boğaz'ın en eski yerleşimcilerinden olan Bizanslılar, buraya Bosporos (Yunanca: Βόσπορος) adını vermiş. Bu sözcük inek ya da öküz anlamına gelen βοῦς (bous) ve yol, geçit anlamlarına gelen πόρος (poros) adlarının birleştirilmesiyle türetilmiş. Öküz ya da inek geçidi anlamına gelen Bosporos adını taşıyan boğaza bu adın verilmesi Yunan mitolojisinde baştanrı Zeus'un, İo adında bir kıza âşık olması olayına dayanıyormuş. Hikâyeye göre İo nehirler tanrısı İnahos'un kızıdır. Tanrıların kralı olan Zeus bu güzel kızı görünce ona âşık olmuş ve eşi Hera'dan gizlice onunla birlikte olmaya başlamış. Bir gün Hera'ya yakalanmak üzereyken kendini bir buluta, İo'yu ise bir ineğe çevirmiş. Aldanmayan Hera, ineği hediye olarak eşinden istemiş. Onu Zeus'tan uzak tutmak adına Argos Panoptis adlı canavarın gözetimine bırakmış. Ancak Zeus, Hermes'i yollayıp Argos'u öldürtmüş. Bunun üzerine Hera, ineğe dönüşmüş İo'yu sürekli rahatsız etmesi için ona bir sinek musallat etmiş. Sinekten kurtulmak için var gücüyle koşan İo boğaza geldiğinde kendini boğazın sularına bırakmış ve bu engeli yüzerek geçmiş. Kıyıya çıktığı yerde Keroessa adında bir kız çocuğu doğurmuş ve bu kız büyüdüğünde denizler tanrısı Poseidon ile evlenerek Byzas adında bir oğlan dünyaya getirmiş. Bu çocuk doğduğu yerde kendi adını verdiği Byzantion kentini kurmuş. Bu mitolojik öyküler hem İstanbul şehrine hem de Boğaz'a adlarını vermiş.
Boğaz'ın antik dönemde kullanılan adlarından olan Bosporus'un kökenine ilişkin ortaya atılan bir başka görüş de sözcüğün Fosforos (Yunanca: Φωσφόρος - fosforlu, ışık saçan)'dan geldiği yönündedir. İstanbul Boğazı batı dillerinde hâlâ bu ad ya da bu adın değişik biçimleriyle bilinmektedir. Eski Türk kaynaklarında ise İstanbul Boğazı'nın Halîc-i bahr-i rûm (Marmara Denizi Boğazı) , Halîc-i bahr-i siyâh (Karadeniz Boğazı), Halîc-i konstantiniyye (Konstantiniye Boğazı), Merecü'l bahreyn / Mecma'ül bahreyn (İki denizin birleştiği yer) ve İslâmbol Boğazı gibi adlarla anıldığı görülmektedir.

__________________________________________________






DÜM TEK TEK İLE BİZLER VARIZ!!!
Şumnu Kültür Evi çocuk ve gençleri, geleneksel olarak artık Prof. Fahrettin olguner desteyi sayesinde artık 5 yıldan beri İstanbul'da Davul Zurna çalmayı öğreniyor. Bu yıl sadece Bulgaristan değil, Make
donya, kosova ve Romanya gençleri de bu yaz kurslarına katılıyor. Balkan ülkelerinden Türk gençleri dostluklar kurarak Türkçe, Bağlama, Cam Süsleme, Diksiyon, Ahlak ve Din, Musiki bilgilerini de oldukça geliştiriyor. Türk kültürü konularını içeren kurslarda öğrendiklerini 3 Ağustos 2012 tarihinde gösteri ile İstanbul'da sergileyecekler. Daha sonra Şumnu Kültür Evi öocuk ve gençlere öğrendiklerini aktarıp Şumnu'da da konser vermeyi planladılar.Daha büyük ayrıntıları öğrenmek için 
mozaikdergisi.com
web sitesindeki günlük haberleri kaçırmayın! Herkes davetlidir. Türk özelliği, manevi değeri ve mutluluklarımızı paylaşma umuduyla önceden teşekkürler!


__________________________________________________


İSTANBUL ASKERİ MÜZESİNDE MEHTER


Şumnu Kültür Evi çocukları, Makedonya, Kosova, Romanya arkadaşları ile birlikte İstanbul Harbiye semtinde Askeri Müzesi Mehter Takımı gösterisini izledi. Bazi çocuklar Mehter’in ne demek olduğunu canlı canlı gördü. 
Mehter, Osmanlı Yeniçeri Askeri Bandosu dünyanın en eski askeri bandosudur. Farsçadaki "mihter" kelimesinden türemiştir.
İslamiyetten önceki Türk devletlerinde, küçük değişikliklerle yer almıştır. Yeniçerilerin olduğu gibi Mehteranın da Piri Hacı Bektaşi Veli olup, her icraattan önce mutlaka Peygamber, Ali ve Hacı Bektaşi Veli adına dua okunması ve marşlarda adlarının zikredilmesi gelenektendir.
Üç önemli sembol yer alır; ocak, sancak ve zafer.
Osmanlı mehterinde; zurna, boru, kurrenay ve mehter düdüğü gibi nefesli, üflemeli, kös, davul, nakkare, zil ve çevgân gibi vurmalı ya da çarpmalı çalgılar yer almıştı. Tüm çalgıların sayısı eşit tutulmuş ve bu sayıya dayanakarak mehterin kaç katlı olduğu belirlenirdi.
Osmanlılar'da, askerî musukiyi icra eden topluluğa verilen isim. Farsça'da mihter olarak geçen mehter kelimesi, ekber (en büyük), âzam (pek ulu) mânâsında bir ism-i tafdildir. Türkçeye bu kelimenin Arapçalaştırılmış şekillerinden mehter, çoğulu olarak da mehterân yerleşmiştir.
1826 yılında Padişah II. Mahmut tarafından Yeniçeri, Ahi ve Bektaşi Ocaklarıyla birlite kapatılmış ve 1908 yılında Enver Paşa tarafından yeniden açılmıştır.


__________________________________________________







Maltepe Üniversitesinde Balkan Çocukları Din Eğitimi Aldı


Şumnu Kültür Evi Derneği’nin Eleman Yetiştirme Programı ile ilgili 8 Temmuz – 5 Ağustos 2012 tarihlerinde Balkan ülkelerinden çocuk ve gençleri kapsayan Kültür Köprüsü konulu olan Türk kültürü kursları düzenlendi. İstanbul Cenan Vakfı desteği ile gerçekleşen kursa, Bulgaristan’ın Şumnu şehrinden 6 kişi, Rusçuk şehrinden 1 kişi, Kosova’nın Prizren şehrinden 5 kişi, Makedonya’nın Gostivar şehrinden 2 kişi ve Romanya’nın Köstence şehrinden 5 kişi katılanlar, Musiki koro çalışmaları, Türkçe, Klasik Türk Musikisi, Türk Halk Musikisi, Spor, Kültür ve Değerler, Halk Oyunları ve Cam Süsleme derslerine ek olarak Din ve Ahlak konularını içeren bilgi sahibi oldu.
Ramazan ayı bereket ayı olduğundan dolayı, İstanbul Maltepe Ünüversitesi öğrenci yurdunda kalan bazı kursiyerler, Hasbiye Candemir’in yönetimi ile ilk sahur heyecanını yaşadı. Yaklaşık 25 - 30 kişilik ilk sahur kahvaltısı hazırlandı. Ardından afiyetle yenip niyet edildi. İlk sahur 19 Temmuz 2012 (Perşembe) gecesi idi. Tabii, öğrenciler sahura kalktığımızda tarih 20 Temmuz 2012 (Cuma), saat 02:30 idi. Tüm İslam aleminde olduğu gibi Ramazan ayında, Rahman Eyüpoğlu hocadan Maltepe Eğitim Kurumları Camii’nde 4 ülkeden katılan kursiyerler katılımıyla Teravih namazları huşu içinde kılındı. Tüm İslam Alemin Ramazan ayı hayırlı, bereketli ve huzurlu olsun!



__________________________________________________




Rumeli Kurumları Yöneticileri Bir Arada


İstanbul Kartal Derneği yeni Başkanı Olcay Özgön, Rumeli Federasyonu yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Ykupoğlu ve Şumnu Kültür Evi başkanı Nurten Remzi bir araya geldi. Buluşmada sohbet edip her yönetici kendi istek ve taleplerini sundu ve diğerlerininkini dinledi. Gelecekte birlikte çalışacaklarına önem vermesi gereğini paylaştılar, beraber çalışmanın nekadar önemli olduğunu söyleyerek Bulgaristan Türklerin Türkçe eğitim ve Türk kültürü konularında çok çok daha aktiv çalışmalara adım atacaklarını belirttiler, çünkü Türk, Türkçe demektir. 

__________________________________________________





Kursiyerlerin İstanbul’daki Kursu Devam Ediyor


Şumnu Kültür Evi Derneği Eleman Yetiştirme Programı ile ilgili Türk Kültürü konularını içeren ve Cenan Vakfı destekleri sayesinde gerçekleşen İstanbul Maltepe Üniversitesi’nde öğretmen ve öğrencilere düzenlenen 2 tane yaz kursları, tüm heyecanı ile devam ediyor. Geleneksel olarak Prof. Fahrettin Olguner ve Nurten Remzi 5 yıldan beri Bağlama, Davul ve Zurna ağırlıklı olan kurslar düzenlemeyi gelenek haline getirdi. Türk kültürü kurslarına bu yıl ülke olarak Bulgaristan'ın Şumnu ve Rusçuk şehirlerinden öğrenciler, Romanya, Makedonya ve Kosova'dan öğrenci kursiyerler katıldı. Ders programında Sn. Yaşar Özkan beyin Türk Halk Musikisi (Bağlama, Davul ve Zurna) dersleri, Sn. Galip Çakır Bey (Diksiyon), Sn. Şerife Ertuğrul ve Sn. İpek Dağlıoğlu Hanım (Türkçe), Sn. Elif Uyar Hanım (Klasik Türk Halk Musikisi), Sn. Hasan Tiryaki Bey ( Halk Oyunları) ve Sn. Huri Yoldaş Hanım (Cam Süsleme) emekleini sundu. Kosova, Bulgaristan ve Romanya öğretmenlerine Türk kültürü, Türkçe, Diksiyon, Türk edebiyatı konularını içeren dersleri Maltepe üniversitesi ve başka üniversitelerden profesör, doçen, doktor ve bilgin kişiler Sofya, Şumnu, Kazanlık, Rusçuk, Popovo, Slivo Pole, Veliko Tırnovo'dan katılanlara bilgi verdi. Ayrıca öğretmen ve öğrenciler, haftada iki kez (Çarşamba ve Pazar) olmak üzere İstanbul'un tarihi yerlerini gezip görme ve bol bol fotoğraf çekme fırsatlarına sahipler. Derslerden sonra bazı öğretmenler satranç sporu da yapıyor. Öğrenci kursiyerler, 2 Ağustos 2012 tarihinde öğrendiklerini canlı performans olarak sahnede sergileyecek.

__________________________________________________





Bulgaristan’dan Öğretmen ve Öğrenciler,İstanbul'da Dolmabahçe Sarayını Gezdi


Şumnu Kültür Evi ve Cenan Vakfı desteği ile İstanbul Maltepe Üniversitesi’nde gerçekleşen kurslara katılan öğrenci ve öğretmenler, Dolmabahçe Sarayı’nı gezdi. 08 Temmuz – 03 Ağustos 2012 tarihleri boyunca sürecek olan kurslar, Türk kültürü, Türk tarihi, Tükr sanatı yoğunluklu devam ederken kursiyerler, gezilerle İstanbul’un tadını çıkarıyor. Hafta içi yapılan geziyle öğretmen ve öğrenciler, Dolmabahçe Sarayını gezip gördü, bol bol fotoğraf çekti.
Dolmabahçe Sarayı, 1856 yılında I. Abdülmecid tarafından yaptırılmış, inşaatı yıl sürmüştür. 285 oda, 43 salon, 6 hamam ve 68 tuvaletten oluşan saray 110. 000 dönümdür ve içinde 65. 650 tablo vardır. Sarayda gezi turuna başladığımızda ilk önce karşımıza Medhal, yani giriş salonu çıkar. Saray ahşaptandır. Ortada büyük bir salon ve salonun her yanı ayrı ayrı odalar çıkar, tıpkı Türk Osmanlı evleri gibi. Parkeler tarihidir, hiçbir eşyaya dokunulmaz ve sarayın içinde fotoğraf ve video çekimi yapmak kesinlikle yasaktır. 
Ardından Sürre halayı, yani Mekke ve Medine'ye giden padişah ordaki fakirlere eşya yardımında bulunur ve Hac görevini yerine getirir. Saraydaki avizelerin arasında 2 ton da 8 ton da ağırlığındadır. Ayrıca bhsedilen halayda 2. Balkan Savaşları kararları alınıyor ve Türk milleti için sonuçları hayırlı oluyor. Sonrasında padişahın kabül odası çıkıyor karşımıza, arapçada İntizar odası, yani bekleme odası. Sarayda kahverengi Rus Sibirya ayılarının postları mevcuttur. Zülvaceyn denilen yerde ise Ramazan yemeği yeniliyor. Ortaya paragraf koyuluyor ve erkekli kadınlı olarak iki kısma ayrılıyor. Padişahın boğaz manzaralı hamamı Mısır'dan getiriliyor. Kafes şeklindeki büyük tören salonunda ise padişah alt tarafta erkeklerle bayramlaşırken, cariyelerde mavi kaplı buz camlardan onları izliyor. Harem koridoru 150 metre, uzun ve geniş. Padişahın evine giden yol, askerler tarafından yabancılar geçmesin diye korunuyor. Harem koridoru, yani hareme giden yolda padişah günlük yaşamını geçiriyor. Salon padisahın rahat etmesi için sadedir. Saraydaki cariyelerle ise işte bu salonda bayramlaşıyor. 
Zaruri Hizmet - özellikle belirtelim ki saraydaki hizmetçilerin hiçbiri padişahın eşi değildir, sadece hizmetlileridir. 
ATANIN KULLANDIĞI YERLER
1927 - 1938 yılları arasında yaşamının son 4 yılınuı Atatürk bu sarayda geçiriyor. Odasında ise en sevdiği tablo olan 4 mevsim tablosu bulunuyor. Hastalığı nedeni ile saraya 1937 yılında asansör yapılıyor. Sarayın asıl mimarı Kayseri, Talas doğumlu bir mimardır. İç mimarı ise Charl Sheshan'dır. Saraydaki cariyeler 1839 yılından itibaren genelde Balkan ülekelerinden getiriliyor. Ata vefat ettikten sonra naaşı mumyalaştırılıyor. Cenaze namazı 3 gün 3 gece sonra Yavuz Savaş Gemisi ile ilk önce İzmit'e gönderiliyor daha sonra ise Ankara'ya ve Etnografya müzesine koyuluyor.
Emel Seyhan

__________________________________________________







Bulgaristan'dan Gelen Soydaş Öğrenciler 



__________________________________________________





Minik Öğretmenlerin Büyük Öğrencileri


Şumnu Kültür Evi tarafından 16 Aralık 2011 (Cuma günü) tarihinde, Minik Öğretmenlerin Büyük Öğrencileri adlı saz çalma gösteri programı düzenlendi. 4 yaşında olan, Şumnu Saz Orkestrası, 27 saz, 2 zilli maşa, darbuka ve tahta kaşıklardan oluşuyor. Sekiz yıldan beri geleneksel olarak Şumnu Kültür Evi Başkanı Nurten Remzi tarafından düzenlenen Eleman YetiştirmeProgramı sonucunda folklor ve enstruman çalma kurslarına katılan çocuk ve gençler, kurslarda öğrendiklerini oradan dönünce diğer arkadaşlarına bilgilerini aktarıyor ve Davul Zurna ve Saz orkestraları yöneticisi olma yeteneklerini geliştiriyor. İstanbul ve Balıkesir’de yapılan eğitim, Bulgaristan’a döndükten sonra Şumnu Kültür Evi, Deliorman ve bütün ülkemizdeki olan kaybolmaya yüz tutmuş Türk kültürümüzü canlandırmak, ayakta tutmak, tanıtmak ve yaymak için yararı az değil. Dört yıldan bu yana saz eğitimi alan Figen, Aslı, Hülya ve Şeyla minik öğretmenler olarak onlardan büyük olan diğer kurum üyelerine de saz çalma isteğini uyandırdı, beceri ve yeteneklerini geliştirdi ve başarılı olmak için ilgisi olanlarını motive etti. Arkadaşlarından Gönül, Açelya, Elis, Mirel ve Merlin büyük uğraşılardan sonra en başarılı çalanlardan oldu. Önceden saz çalmayı kendi çabalarıyla öğrenen Sinan ve Hasan Üzeir, Saz Orkestrası’nın saz tellerini ayarlayarak katkıda bulunuyorlar. Öğrenciler saz çalmayı öğrensinler diye Şumnu Kültür Evi çalışan elemanlarından Cahide ve Velahitin’in de katkısı az sayılmaz. Gösteri programında özel ve resmi misafirlere öğrenilen 15 türküden Maçka Yolları Taşlı, Dere Geliyor Dere ve Yoğurt Koydum Dolaba türküleri sunuldu. Minik Öğretmenlerin Büyük Öğrencileri saz çalma gösteri programına Türkiye Cumhuriyeti Burgas Başkonsolosu Cem Ulusoy, Ankara’dan TİKA temsilcileri Ece Kırlı, Ulaş Kırlı, Nuri Aksu ve Havva Pınar Özcan Küçükçavuş, Şumnu Bölge Müftüsü Mesut Mehmet, BİZ Derneği Başkanı Minent Şukrieva ve temsilcileri Müzisyen Bülent Zekeriye, Heykeltraş Behçet Danacı, Şumnu Milli Eğitim Müdürlüğü görevlisi ve temsilcisi Fikriye Mehmet, Şumnu Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümü Öğretim Üyeleri Emine Halil, Emine Üzeir ve Deniz Mollov katılım gösterdi. Cem Ulusoy Bey, minik ve büyük sazcıları tebrik etti ve onların çalışmalarında yardım etmek için isteklerini belirtti. Faaliyete katılanlara güzel bir haqtıra olarak Şumnu Saz Orkestra fotoğrafıyla yapılan 2012 takvimi ve ayrıca teşekkür mektupları sunuldu.


__________________________________________________




ŞUMNU BEREKET KARNAVALİNDE 
GÜREŞ CANLANDIRILDI






BALIKESİR’DE FOLKLOR EĞİTİMİ





Bulgaristan’ın Şumnu, Varna, Burgaz ve Cuma şehirlerinde yaşayan Türk asıllı 7 öğretmen ve 18 öğrenci, Balıkesir’de Türk kültür, tarih ve sanatını öğreniyor.
Şumnu Kültür Evi Derneği ve Balıkesir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği organizasyonla Balıkesir’e gelen 7 öğretmen ve 8 - 17 yaş arası 18 öğrenci, Belediyenin düzenlediği çeşitli etkinliklerle Türk kültürünü yerinde öğreniyor. İki hafta sürecek program kapsamında öğrencilere, Belediye Konservatuarı personeli tarafından yöresel türküler, Belediye Halk Oyunları ekibi tarafından yöremize ait halk oyunu figürleri ve BALMEK (Balıkesir Belediyesi Meslek Edindirme Kursu) hocaları tarafından da ebru, çini, folklorik bebek yapımı gibi el sanatları öğretilerek onların hem Türk kültürü ve sanatı hakkında bilgi sahibi olmaları hem de eğlenceli vakit geçirmeleri sağlanıyor.
13 Temmuz Cuma günü Belediye Hizmet Binası önündeki alanda saat:10.30’da öğrencilerin öğrendiklerini sergileyecekleri bir programda düzenlendi.

__________________________________________________





Türk Kültürü Eğitimi Başlıyor


Şumnu Kültür Evi Derneği ve Kuzey ve Doğu Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği, Eleman Yetiştirme Programı ile ilgili Tük kültürü konularını içeren İstanbul, Tekirdağ, Balıkesir ve Bursa’da 6 tane yaz kursları düzenledi. Bugün, 30 Haziran 2012 (Cumartesi) sayısı 25 kişi, öğretmen ve öğrenci olan ilk kursiyerler yola düştü. Katılımcıların heyecanı büyüktü ve gözlerinden okunuyordu. Yarın da, 1 Temmuz 2012 (Pazar) Tekirdağ kurslarına katılacak olan 48 kişi hareket edecek. Bulgaristan’da Türk kültürü ile ilgili uzman, öğretmen ve bu konuyu bilen kişilerin yok denecek kadar var olması Bulgaristan Türklerinin genelde kendileri ile ilgili bilgileri yok gibidir. Türk edebiyatı, Türkçe, Türk folkloru, Türk tarihi ve Türk sanatları dersleri içerecek olan programlarda Şeytancık (Hitrino), Vırbitsa’nın Byala Reka köyü, Şumnu, Dılgopol’un Tsonevo köyü, Burgas’ın Snyagovo köyü, Rusçuk’un Lomtsi köyü, Kaolinovo’nun Pristoe köyü, Burgas’ın Reçitsa köyü, Omurtag’ın Kestenovo köyü, Sofya ve Dulovo’nun Çernolik köyünden küçük ve büyük ekip üyeleri bu konular ile ilgili bilgi alacak ya da bilgilerini geliştirecek. Eğitim programında yer alan kursiyerler, Şumnu kültür ocakları yöneticileri Nurten Remzi ve Emine Halil, kursları düzenleyen, gerçekleştirmeye emek, destek ve katkıları olan Türkiye Cumhuriyeti Burgas Başkonsolosluğu'ndan Cem Ulusoy, Tekirdağ Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Cenan Vakfı'ndan Prof. Fahrettin Olguner, Balıkesir Belediyesi Başkanı İsmail Ok ve Bursa BALGÖÇ Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan'a ve ekiplerine derin teşekkürlerini sunuyor.



__________________________________________________






YAZ KURSLARINA KATILALIM, 

KÜLTÜRÜMÜZÜ YAŞATALIM


Şumnu Kültür Evi Derneği ve Kuzey ve Doğu Bulgaristan Türkçe Öğretmenleri Derneği, Eleman Yetiştirme Programı ile ilgili Tük kültürü konularını içeren yaz kursları düzenliyor.
Dokuz yıldan beri kültür ocağı, Varna, Şeytancık, Sofya, Şumnu, İsperih, Rusçuk, Kazanlık çocuk ve gençleri, Bulgaristan’da oturan Türklerin kültür, sanat, eğitimi ile ilgili bilgi aldı ve çalışmalarına katkıda bulunarak destek oldu.
Bilindiği gibi Bulgaristan’da Türk kültürü ile ilgili bilgi alacak kaynak, öğretmen, uzman ve kurum eksikliği var olduğundan dolayı ilk kez 2004 yılında Şumnu’da Rumeli Oyunları başlığını taşıyan kurs düzenlenmişti. Genelde her yıl Şumnu kültür kurumunda Ahşap Boyama, Dikiş, Nakış, Örme, Türkçe, türkü, mani, oyun, tiyatro ve şiirlerle ilgili çalışmalarda bulundu. Devamında Kubbealtı Vakfı, Çerkez köy Halk Eğitim Evi, Bakırköy Halk Eğitim Merkezi, Balıkesir Belediyesi, Cenan Vakfı, Vefa lisesi, Üsküdar Tarım Meslek Lisesi ve Kadıköy Kız Lisesi destekleriyle ders alarak Türkçe, Diksiyon, Türk Kültürü, Türk Folkloru, Halk Oyunları, Musiki, Türk Müziği, Davul, Zurna, Bağlama, Türk Edebiyatı, Türk Tarihi, Türk Sanatları, Ebru, Kırkyama, İncik Boncuk Süsleri, Kabartma Resim konularını içeren kurs dersleri gerçekleşti.
En değerli ve anlamlı olan, Şumnu Kültür Evi’nden kurslara katılan ve eğitim gören çocuk ve gençler, döndükten sonra diğer arkadaşlarına öğrendiklerini aktardı ve böylece kültür ocağında Kız Saz Orkestrası, Şumnu Davul Zurna Orkestrası, Destan Folklor Grubu, Karagöz Gölge Tiyatrosu ve Genç Kalemler Edebiyat Kulübü eşi olmayan başarılara ulaştı.
Son günlerde Şumnu Kültür Evi Derneği Eleman Yetiştirme Programı ile ilgili Tekirdağ Valisi Zübeyir Kemelek, Tekirdağ Milli Eğitim Müdürü Halis İşler, Balıkesir Belediye Başkanı İsmail Ok, Bursa BALGÖÇ Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan ve İstanbul Cenan Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Fahrettin Olguner ile kursları düzenlenmeye olumlu karar alındı katılım listelerini oluşturma çalışmalarına başlandı. Katılımcıların yol, konaklama, yemek, gezi ve ziyaret programları giderleri kurslara destek olanlara aittir. Sağlık sigortası ve düzenleme giderleri katılanlara aittir.

Tarih: HAZİRAN, TEMMUZ VE AĞUSTOS aylarında
Süre: 15 GÜN veya 1 AY
Ders konuları: Türkçe, Türk Kültürü, Türk Folkloru, Halk Oyunları, Musiki, Davul, Zurna, Bağlama, Türk Edebiyatı, Türk Tarihi, Türk Sanatları
Kurslara katılabilecek olanlar: İLKOKUL, ORTAOKUL, LİSE VE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ, TÜRK ASILLI ÖĞRETMENLERİ VE TÜRK KÜLTÜRÜ SEVERLERİ
Son kayıt tarihi: 10 HAZİRAN 2012

İletişim:
9700 Şumen, Rakovska sokak No 37
Telefon: 00359 54 802 827
Mobil: 00359 886 94 24 95
mozaikdergisi@abv.bg
www.mozaikdergisi.com

__________________________________________________






Şumnu Kültür Evi’nde Şiir Sanatı İşlendi


Anlayışı çağdan çağa, ulustan ulusa, insandan insana değişimi, duyguların, izlenimlerin uyumlu bir ses ve söz düzeni içinde anlatımı, ses ve söz güzelliğinin bir arada bütünleşmesine şiir denir.
19 Mayıs 2012 (Cumartesi) saat 11:00’de Şumnu Kültür Evi’nde üyelerden ve aynı zamanda 4. ve 5. Şumnu Genç Kalemler Şiir Yarışması 18 yaş grubunda İkincilik derecesi kazanan Emel Seyhan, şiir sanatı ve türleri ile ilgili bilgi verdi. Çocuklar tarafından daha anlaşılır olabilmesi adına şiir türlerini örnekler vererek anlattı, anlamı ve özelliklerini kısaca tanıttı. Bazı şairlerin şiir ile ilgili tanımlarından söz etti. Şumnu Şiir ve Kompozisyon yarışmalarında derece alan çocuklar da bu sanat dalı ile alakalı tecrübe, deneyim ve çalışmalarını paylaştı. Emel Seyhan, konuşmasında şiirin ne olduğunu tam olarak anlayabilmek için yapılması gereken en güzel şey, çeşitli türlerde çok sayıda şiir okuyup bunlar üzerinde düşünmek olduğunu söyledi. 
Şiir yaşamımızı güzelleştirir. Dünyamızı renklendirir. Şiir okurken, dinlerken içimizde tatlı ürpertiler doğar, heyecanlanır, etkileniriz. Hayatı anlamak güzel ama anlatabilmek daha da güzel.


__________________________________________________





Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi’ne
Başka Bina Varildi


Ezelden beri Atalarımızın bir sözü vardır: “Geç olması hiç olmamasından daha iyidir”. Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi’n artık yeni binası var. Aslında uzun zamandan beri böyle bir binaya büyük ihtiyaç vardı, çünkü kültür ocağında aktiv çalışan birçok takım ve ekip var. Onlardan Genç Kalemler Edebiyat Külübü, El İşleri Külübü, Kadın Korosu, Destan Folklor Ekibi, Davul, Zurna ve Saz orkestraları, araştırma ve inceleme ekibi, yerli, milli ve uluslararası folklor festivalleri, konferanslar ve bayram tören ve şölenlerinde başarı gösterip ödül kazandı ve tebrik mektupları aldı. Şimdiye kadar kullanılan binanın yıkılma tehlikesi var ve yangın olmaması için itfaiye kurallarına uymuyor. 
Bugün öğlen saatlerinde Şumnu Belediyesi Meclisi, Deliorman’da Türk kültürü ile ilgili çalışan ve söylentilere göre sadece değil, geçmişten bugüne kadar Deliorman’da Türk Kültür merkezi sayılan 131 yıl tarihçesi olan Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür ocağına yeni bir bina vermek için oylama yaptı. GERB, Hak ve Özgürlükler Hareketi, Sosyalist, Ataka ve NDSV partileri Meclis üyeleri yüzde yüz verilen oylarla Belediye Başkanı Krasimir Kostov’un sunduğu teklifi de onayladı. 
Şumnu’nun Tombul Camii ve Kılak Camii arasında bulunan, kapatılan beşinci okul karşısında üç katlı verilen bina şimdikinden daha sağlam olmasına rağmen tadilat ve bakıma büyük ihtiyacı var. Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi yöneticisi Nurten Remzi bu konuyla ilgili şöyle dedi: “Çok yıllardan beri büyük uğraşıdan sonra elde ettiğimiz daha uygun bina için şahsıma ve kültür kurumu üyeleri adına özellikle Şumnu Belediye Başkanı Krasimir Kostov ve bütün partilerden meclis temsilcilerine teşekkürlerimizi sunuyorum. Binanın çalışacak gibi duruma gelmesi için umudumuz var. Tamir ve badana yapılması için bazı sponsorlarla görüşmelerimiz oldu. Geleceğe yönelik toplumun ve gençlerin kültürü ve eğitimi ile ilgili daha ilginç projeler yapıyoruz. Bulgaristan’da oturan sadece Türklerin değil, diğer azınlıkların da kültür özellikleriyle ilgili ortaklaşa, el ele ve kardeşçe çalışmaya, şimdiye kadar olduğu gibi, hazırız. Çalışan elemanlara, ilgisi olan insanlara, aktiv katılan üyelerimize, maddi ve manevi destek çıkanlara güvenim sonsuzdur, güzel işler yapacağımıza inanıyorum ve büyük teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yeni binamız hayırlı olsun!“ 


Cahide Ercan


__________________________________________________





TÜRKİYE CUMHURİYETİ 

CUMHUR BAŞKANI ABDULLAH GÜL, 

ŞUMNU KÜLTÜR EVİ ZİYARETİNDE


__________________________________________________

21 ŞUBAT- ANADİLİ GÜNÜ BAYRAMI


Şumnu Kültür Evi, ilkokul,ortaokul, lise ve üniversite öğrencilerini bir araya getirerek, 18 Şubat (Cumartesi) 2012, saat 11.00’de, Türkçe gramer, tarihçe ve tercüme özelliklerini kapsayan, konusu Anadilim olan yarışma düzenliyor.
 
Ayrıca Şumnu Kültür Evi, Biz Derneği, Şumnu Üniversitesi ve Milli Eğitim Müdürlüğü temsilcileri, 25 Şubat (Cumartesi) 2012 tarihi, saat 11.00’de, Kuzey Bulgaristan’dan okul müdürleri, öğretmenleri, dernek başkanları, şair ve yazarları davet ederek konusu Türkçem olan seminer düzenliyor.

 


__________________________________________________





ŞUMNU DESTAN KADIN KOROSU







Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi, 130 Yaşını Kutladı

23 Eylül 2011 tarihinde, Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi, 130 yaşını kutladı. Aslında kurum, 1881 yılında çalışmaya başlamış, ama 1894 yılında resmi kayıta geçmiş. Çok eski bir tarihe sahip olan kültür ocağı, Şumnu Gençlik Evi Salonu’nda saat 18.00’de düzenlenen ve programın sunuculuğunu Nurten Remzi ve Cahide Ercan yapan gösteri programı ile kutlandı. Misafirleri selamlamaları ve orada bulunanları takdim etmenin ardından Deliorman’ın Adı Deli şiiri okundu.
Kutlama progrmında misafir olarak Rus, Çingene ve Bulgarlar da yer aldı. Ayrıca Ermeniler Kiltir Kurumundan ve başka Okuma evlerinden tebrikler ve sepet sepet çiçekler geldi.
Program iki bölüm olarak izleyenlere sunuldu. İlk bölümde, Şumnu Kültür Evi Kız Saz Orkestrası, Dere Geliyor Dere ve Yoğurt Koydum Dolaba türkülerini, grupta yer alan ve ritim tutan erkek üyeleriyle beraber seslendirdi. Destan Folklor Grubu, geçen yıl Balıkesir’de öğrendikleri o yöreye ait olan oyunu ve Deliorman oyunlarından Entarisi Ala Benziyor oyunlarını sergiledi. Solistlerden Mirel ve Hülya, Ay Oğlan, Tatarmısın ve Tiren Gelir Hoş Gelir türküleriyle izleyenleri coşturdu. Şumnu Belediye Başkanı Krasimir Kostov ve Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kültür Evi ziyaretinde onlara türkü söyleyen solist Şenay Sadık ve genç sazcı Sinan Sezgin, söyledikleri türkülerle programda sahne aldılar. Misafirlerin arasında Şumnu’nun en ünlü ve en yetenekli usta sanatçılardan Emel Tabak, Nargis ve Sıdika Ahmedova, bu önemli gecede izleyenleri değerli ve olağanüstü seslerini mahrum bırakmadı. Kültür ocağı daimi üyelerinden Kladenets köyü Muhtarı Hasan Üzeyir, kültür evi çalışanlarına ve üyelerine iyi dileklerini sundu, başarılarının devamını diledi ve bir türkü ziyafeti de o verdi. Programın ilk bölümü, Şumnu Davul Zurna Grubu’nun yaptığı davul, zurna ve güreş şovuyla sona erdi.
İkinci bölümde, 130 yaşında olan Şumnu Nazım Hikmet 1881 Kültür Evi tarihçesi ve faaliyetlerini tanıtan, yaklaşık 40 dakikalık bir sinevizyon gösterisi sunuldu. Sinevizyon, büyük bir sabır, çaba ve emekle Nurten Remzi ve Cengiz Ercan tarafından hazırlandı ve büyük ilgi gördü.
Kültür evi faaliyetleri durmaksızın devam ediyor. Geleneksel hale gelen Genç Kalemler Şiir Şöleni ve Çift Eğlence İkizler Bayramı en yakın zamanda yapılacak olan faaliyetleri Sinevizyonda da yer aldı.